TIRIŞKADAN İŞLER VE DOKTORLAR
- Temuçin Tüzecan
- 14 Ara 2021
- 2 dakikada okunur
Devlet hastanelerindeki doktorlar greve çıkıyor ya, Twitter yıkılıyor, vaay nasıl çıkarlarmış diye.
Bakın birkaç örnek var aşağıda.
İlkinin ne iş yaptığını anlayamadım ama AKPli, külliyen #yerlivemilli, Twitter geçmişinden anlıyoruz. Tahmin yürütsem, esnaf derim.
İkincisi, girişimci, öyle demiş ama adını sanını bilmiyoruz, saklamış. Genç olmalı çünkü her şeyi biliyor.
Üçüncü de, genç ve anonim, öğrenci olabilir, reklamcı filan olabilir, bulmuş kapüşonlu bir fotoğraf, yazmış. O da allame-i cihan tayfasından.
Gerçi üçünün de Türkçesi evlere şenlik ama olsun, her şeyi biliyorlar.
Dikkatli okurlar fark etmiştir, başlık bir kitabın adından esinlenme.
Amerikalı anarşist antropolog/felsefeci Profesör David Graeber'in, Bullshit Jobs, Türkçe yayınlanmış adıyla Tırışkadan İşler diye bir kitabı var. Everest Yayınları kibarlık etmiş çeviriyi Boktan İşler diye yayınlamamış ama aslında doğrusu o bence. Kitabın orijinalinde Bombok İşler diye bir tanım da var zira.
Okumanızı önerdiğim bu kitapta son dönem kapitalizminin çalışma yaşamı pratikleri inceleniyor.
Graeber'e göre, bir kişi eğer, para kazandığı işin bir anlamı olmadığını ve hiç toplumsal yararı olmadığını düşünüyorsa, tırışkadan çalışıyor demektir.
Şirket, maaşını ödüyor, bir görev tanımı yapıyor, o kişi de gidip, her sabah masasına oturuyor, gün boyu, yerinden kalkmadan iş yapıyormuş gibi bir ciddiyetle Facebook profilini düzenleyip, Candy Crush oynadıktan sonra akşam kalkıp evine gidiyor ve ay başında da maaşını tıkır tıkır alıyorsa, yaptığı iş tırışkadır.
Çok tanıdık değil mi? İtiraf edin. Siz de, tanıdığınız biri de böyle bir iş yapmış olmalı.
Danışmanlar, PR ve reklam yöneticileri, avukatların önemli bölümü, şirket çalışanlarının özellikle üst düzey ve beyaz yakalı olanları tırışka işlerin sahipleri genellikle. Tırışka maaşlar ve haklar yüksek oluyor ama, çünkü bu insanlar kendi haklarını belirleme gücüne de sahip.
Bir ölçü de şu.
Bir kişi yarın kaybolsa ve kimse yokluğunu fark etmese, o kişi tırışka sektöründedir. Benim Bangladeşleşme diye tanımladığım olay yani. Bangladeş yarın olmasa, kim ne kaybeder ya da kim o yokluğu fark eder?
Misal bir CEO kaybolsa, hayatımızdan ne eksilir? Hiç bir şey. Çok parlak bir adamsa, patronu üzülür olsa olsa.
Ya da bir avukat? Büyük olasılıkla hiç bir şey. Bir eksik bir fazla avukat fark etmez.
Ama bir mezarcı, bir hemşire, bir doktor hayatımızdan çıktı mı, allak bullak oluruz çünkü bu insanların yaptığı işlerin hayatımızda ciddi bir karşılığı var. Aslında mavi yakalı bir sürü iş öyle.
İstanbul'un minibüs, taksi şoförlerinin, sevsek de, sevmesek de, hayatlarımızda ciddi işlevleri var, şehir onlarsız yaşayamaz.
O yüzden, 7 yıl üniversite, mecburi hizmet, 4 yıl uzmanlık ardından hayat kurtarma mesleği yapan doktorların, özellikle devlet sektöründe, haklarını almaları gerekli çünkü yavaş yavaş kaçıyorlar. Bunlar kendi kendilerine yetişmiyor, doktor oluncaya kadar anaları ağlıyor, biliyorum çok tanıdığım var.
Türkiye için, bu ülkenin yoksulları adına greve destek, tam destek.











Yorumlar